Bir fikrin cisme dönüşme yolculuğu

Bazen bir fikir sadece bir fikir olarak kalmaz. Bir çizgiyle başlar, bir dokuyla derinleşir, bir form kazanır ve sonunda elinize değen bir nesneye dönüşür. onn concept, işte tam da bu dönüşümün içinde doğdu.

Biz, ahşabın kokusunu çocukluğundan beri bilenlerin, bir atölyede büyüyenlerin, sahnede durup bir mekanın nasıl hissettirdiğini anlayanların ve nesneleri yalnızca fonksiyonlarıyla değil, hikâyeleriyle de tanımlayanların kurduğu bir tasarım yolculuğuyuz.

Bir şey sadece "güzel" olduğu için var olmaz. Onun yaşanabilir, kullanılabilir ve hissedilebilir olması gerekir.Tasarımın yalnızca bir nesne değil, bir hikâye anlatma biçimi olduğuna inanıyoruz.

Biz Kimiz?

onn concept, tasarımın "bu böyle yapılır" klişelerine sığmadığına inanan, sınırları kaldıran, yeni formlar arayan ve işlevi güzellikle birleştiren bir marka.
Arkamızda marangoz tezgahlarının talaşı, sanatın katmanlı dünyası ve kurumsal hayattan sıyrılıp gerçekten üretmek isteyen zihinler var.

Ahşapla kurduğumuz bağ, sadece malzeme seçimi değil, bir yaşam biçimi. Doğal dokuları, geometrik formlarla birleştirerek mekanlara ruh katan parçalar üretiyoruz. Sanatın, tiyatronun, edebiyatın ve müziğin büyüsünden beslenerek, her bir tasarımımızı bir hikâyeye dönüştürüyoruz.

Biz Ne Yapıyoruz?

İnsanlar nesnelere dokunmayı sever. Ama gerçekten sevdikleri şey, onlarla kurdukları bağdır.

Biz de mekanları, insanları ve objeleri birbirine daha yakın kılacak mobilyalar üretiyoruz. Sanat eseri kadar cesur, mühendislik kadar kusursuz, yaşam kadar doğal.

• Tiyatro sahnesinde bir dekor gibi hissedilen, ama içindeyken konfor sunan koltuklar.
• Bir şairin masasından ilham alan çalışma üniteleri.
• Geometriyi sanata dönüştüren mobilyalar.
• Ahşap, metal ve renklerin ritmini buluşturan tasarımlar.

Bize göre bir masa, sadece dört ayak üzerine oturtulmuş bir tabla değil.
Bir sandalye, sadece oturmak için tasarlanmış bir obje değil.
Her şeyin bir ruhu, bir duruşu, bir anlatısı olmalı. İşte onn concept'in farkı burada başlıyor.

Felsefemiz: İşlevin Estetikle Buluştuğu Nokta

Günlük hayatta çevremizdeki nesneler sadece birer fonksiyon değil, aynı zamanda duygusal bir bağ kurduğumuz unsurlar.

Bir mobilyanın sadece işlevsel olması yetmez; ona dokunduğunda hissettirmeli, içine oturduğunda anlam kazanmalı, mekânda kendine bir kimlik oluşturmalı.
Bu yüzden onn concept, üretimi bir sanat pratiği olarak görür.

Yalın ama sıradan olmayan.
Cesur ama rahatsız etmeyen.
İddialı ama bağırmayan.

İşte bizim tasarım anlayışımız.

Her obje bir hikâyedir.